Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Feyza Dalaylı, Türkiye’de son dönemde yayınlanan dini öğeler içeren dizilerle ilgili olarak, “Bugün olumlu ya da olumsuz anlamda propaganda yapmayan dizi ya da film yok. Televizyon kültüründen yavaş yavaş uzaklaşsak da yine de hala televizyonun ufak da olsa bir dizi izleyici kitlesi var.” dedi.
Anadolu Ajansı Teyit Hattı’na değerlendirmede bulunan Dalaylı, Türkiye’de son dönemde yayınlanan televizyon dizileri Kızılcık Şerbeti ve Kızıl Goncalar’a değinerek, filmlerde “dini öne çıkarmaya ve bir tarafı kötülemeye-karalamaya çalışan bir bakış açısı sezdiğini” söyledi.
Dalaylı, şöyle konuştu:
“Bugün olumlu ya da olumsuz anlamda propaganda yapmayan dizi ya da film yok. Televizyon kültüründen yavaş yavaş uzaklaşsak da yine de hala televizyonun ufak da olsa bir dizi izleyici kitlesi var. Örneğin bu kitle son zamanlarda Kızılcık Şerbeti ve Kızıl Goncalar gibi dini öğeler içeren ve dindarlığı manipülasyon aracı yapan dizilere ciddi anlamda yönelmiş durumda. Bununla yeni bir bakış açısının propagandasının yapıldığını düşünüyorum. Bir karalama ve olumsuzlama durumu var.”
“Bir tarafta deva, bir tarafta zehir”
Feyza Dalaylı, sosyal medyayı da “Bir tarafta deva, bir tarafta zehir barındıran, bir tarafta ağrı kesici gibi iyileştirirken diğer tarafta nereye zarar verdiği bilinmeyen bir ortam” olarak tanımladı.
Sosyal medyadaki “influencer”ları günümüzün “kanaat önderleri” olarak nitelendiren Dalaylı, “influencer”ların çok önemli ölçüde dezenformasyona ve manipülasyona sebep olabildiğini ve çok tehlikeli bir konumda bulunduğunu sözlerine ekledi.